ESG için beş ipucu

ESG için beş ipucu

KPMG Denetim Komitesi Enstitüsü’nün yaptığı ‘ESG, Risk and Return’ başlıklı küresel araştırma, şirketlerde yönetim kurulları için beş ipucu veriyor.

1000
ESG için beş ipucu

Büyük kurumsal yatırımcıların açıklamaları ve toplumun artan beklentileri, şirketlerin ESG diye tanımlanan çevresel, sosyal ve yönetişim konularının öncelik kazanmasına neden oluyor. KPMG Denetim Komitesi Enstitüsü’nün yaptığı ‘ESG, Risk and Return’ başlıklı küresel araştırma, şirketlerde yönetim kurulları için beş ipucu veriyor.

KPMG’nin araştırmasından çıkan öncelikler şöyle:

  • Anket yapılan yönetici ve yetkili kişilerin yarısından daha azı, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konulara odaklanmanın şirket performansını artırdığını düşünüyor. Büyük yatırımcılar ESG konuları ile uzun vadeli şirket performansı arasındaki bağlantıyı vurgulamaya devam etse de ankete katılanların sadece yüzde 47’si ESG konularına odaklanan şirketlerin rakiplerini geçtiğini ifade ediyor ve hatta daha azı yatırımcı baskısı nedeniyle şirketin ESG’ye odaklanmasının arttığını belirtiyor.
  • ESG’ye odaklanmaya iten ana etkenler, müşteri ve çalışanlardan kaynaklanan baskı ile bunun şirketin itibarı üzerindeki olası etkisidir. Ankete katılanların yarısından fazlası (yüzde 52’si), şirketlerini ESG konularına odaklanmaya iten ana etkenin müşterilerin, çalışanların ve/veya diğer kilit paydaşların beklentileri olduğunu dile getiriyor. Yüzde 54’üne göre ESG konularının şirketin itibarı/markası üzerinde yaratabileceği (olumlu veya olumsuz) etki de ana etken konumundayken, yüzde 43’ü şirketlerinin ESG konularına odaklanmasının olağan risk ve uyumluluk faaliyetlerinin bir parçası olduğunu belirtiyor.
  • ESG’yi stratejik olarak ele almanın önündeki en büyük engeller arasında konunun kişilere bağlı bir marka/pazarlama konusu olarak değerlendirilmesi, iş birimi lideri düzeyinde ESG’ye öncelik verilmemesi ve kısa vadeli sonuç elde etme baskısı öne çıkıyor. Ankete katılanların yüzde 25’i, ESG’nin ‘kişilere bağlı’ bir marka/pazarlama konusu olduğu, yüzde 32’si kısa vadeli/üç aylık sonuç elde etme baskısı, yüzde 25’i ESG konularının temel iş süreçleriyle bağlantılandırılmaması ve yüzde 29’u iş birimi lideri düzeyinde öncelik verilmemesi nedenleriyle ESG’ye stratejik yaklaşılmadığını ifade ediyor.
  • Şirketler, ESG konularını strateji, operasyonlar ve risk yönetiminden oluşan temel iş süreçlerine entegre etmekte zorlanıyor. Ankete katılanların çeyreğinden çok azı şirketlerinin ESG konularını temel iş süreçlerine büyük ölçüde entegre ettiğini belirtiyor. Diğer yüzde 55’lik kesim ESG konularının şirketin temel iş süreçlerine sadece bir dereceye kadar entegre edildiğini, yüzde 7’lik kesim ise ESG entegre edilmediğini ve bunu planlamadıklarını söylüyor.
  • Yönetim kurulunun ESG konuları üzerindeki gözetimi, ESG’yi bir işletme önceliği hâline getirip, gözetim sorumluluklarını açıklığa kavuşturarak ve nitelikli bilgi akışı sağlayarak iyileştirilebilir. Ankete katılanların sadece yüzde 11’i yönetim kurullarının şirketlerin ESG ile ilgili risk ve fırsatları üzerindeki gözetiminin sağlam olduğunu anlatıyor. Ankete katılanlar yönetim kurullarının gözetimini sağlayacak üç adımı, ESG’nin stratejik bir konu/işletme önceliği olarak değerlendirilmesi, ESG konularının gözetilmesiyle ilgili yönetim kurulu/komite sorumluluklarının açıklığa kavuşturulması, şirketin ESG konularını ve yönetim kuruluyla ilgili iletişimi takip etmesinde iyileştirme yapılması diye sıralıyor.

© 2024 KPMG Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş., şirket üyelerinin sorumluluğu sundukları garantiyle sınırlı özel bir İngiliz şirketi olan KPMG International Limited ile ilişkili bağımsız şirketlerden oluşan KPMG küresel organizasyonuna üye bir Türk şirketidir. Tüm hakları saklıdır. 

Küresel KPMG ağının yapısı hakkında detaylı bilgi için kpmg.com/governance adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bize ulaşın