• 2016 İngiltere Lig Kupası şampiyonu Manchester City FC Limited, üst üste üç yıl boyunca zararlarını yarıya indirerek, BAE’li sahipleri tarafından satın alındığı günden bu yana ilk kez 2014-2015 sezonu sonunda kâr açıkladı.
• Kulübün gelirleri üst üste yedinci yıl da artarak 351,8 milyon İngiliz Sterlinine ulaştı ve 2010-2011 sezonundan bu yana kulüp %130’luk bir artış kaydetmiş oldu.
• Analiz edilen beş sezon boyunca çalışan ücretleri %11 oranında artmış olsa da, ücret/ciro oranı aynı dönem içerisinde %114’ten %55’e düştü.

2008 yılından bu yana Abu Dhabi United Group’a ait olan ve City Football Group Limited tarafından yönetilen Manchester City FC Limited, 2014-2015 sezonunda tarihi bir başarıya imza tarak BAE’li sahipleri tarafından satın alındığı günden bu yana ilk defa kâr açıkladı. Mavi beyazlı ekibin Premier Ligi ikinci sırada tamamladığı ve UEFA Şampiyonlar Ligi ile UEFA Avrupa Ligine son 16’da, FA Cup’a ise dördüncü turda veda ettiği geçen sezon sportif açıdan başarısız bir sezon oldu. Buna rağmen, kulübün gelirleri üst üste yedinci yıl da artış kaydederek  2014-2015 sezonu sonunda 351,8 milyon İngiliz Sterlinine (491,7 milyon Euro) ulaştı. Ayrıca, ücret giderleri de üst üste ikinci yıl azaltıldı ve bunların gelirlere oranı %55 gibi sağlıklı seviyelere geldi (2010-2011 futbol sezonunda %114 idi). Üstelik kulübün hiç borcu yok ve kulüp sahipleri işletmeyi ağırlıklı olarak toplam varlıkların %77’sine denk gelen özsermaye ile yönetiyorlar. 

Kulüp sahada da aynı başarıyı gösteriyor. Son 5 yılda iki PremierLeague şampiyonluğu, bir FA Cup şampiyonluğu ve bir UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu kazanmanın yanı sıra her yıl UEFA Şampiyonlar Ligi’ne ve tüm büyük ulusal turnuvalara katılmayı başardı.

Bu makalede, KPMG Football Benchmark ekibi, Manchester City FC’nin son beş sezon boyunca sergilediği mali performansı analiz ediyor. Kulübün spordaki başarısı 2010-2011 yılından beri gelirlerinde kaydettiği %130’luk artışla da destekleniyor. 

2014-2015 sezonunda, ağırlıklı olarak ticari gelirler ve yayın gelirleri aracılığıyla yaklaşık 4 milyon İngiliz Sterlini tutarında gelir artışı kaydedildi. Kulüp, 22 yeni ortaklık sayesinde geçen sene yaklaşık 6 milyon sterlinlik bir ticari büyüme kaydetti. Ticari gelirler Manchester City FC’nin saha dışı başarısındaki en önemli itici güç oldu ve 2010-2011 sezonundan bu yana %169’luk bir artış gösterdi. Bu başarının arkasındaki en önemli unsur ise, 2011 yılında Etihad Airways ile imzalanan 400 milyon sterlin tutarındaki 10 yıllık sponsorluk anlaşması…

KPMG Spor Birimi Başkanı Andrea Sartori’nin görüşleri şöyle:

“2014-2015 sezonu, City Football Group bünyesindeki kardeş kulüpler olan ABD Futbol Ligi franchise ekibi New York City FC’nin, Australia A Ligi kulübü Melbourne City FC’nin ve Japon J Ligi kulübü Yokohama F. Marinos’un aynı anda faaliyet gösterip rekabete katıldıkları ilk sezondu. Bu kıtalar arası yenilikçi strateji, Manchester City FC’nin ticari gelirlerinde önemli bir artış sağlamanın yanı sıra City Football Group ortakları için benzersiz fırsatlar da yarattı. Küreselleşme girişimleri kapsamında City Football Group ile sponsorlar arasında imzalanan yeni anlaşmalar sponsorlara, futbol sektöründe pek sık görülmeyen bir rekabet avantajı sağlayarak dört farklı ligde ve diğer bazı spor organizasyonlarında kendilerini tanıtabilme imkan veriyor.”

Yayın gelirlerinde önceki sezona kıyasla %2 civarında küçük bir artış kaydedildi. 2016 yılından itibaren başlayacak olan 5,136 milyar İngiliz Sterlini tutarındaki yeni açıklanan yurt içi TV yayınları anlaşması önümüzdeki yıldan itibaren gelirlerin önemli ölçüde artmasını sağlayacak. Bu iki gelir kaynağındaki artış, stadyum genişletme çalışmaları sonucu azalan tribün seyircisi kapasiteleri nedeniyle %9 oranında düşen maç günü seyirci gelirlerini fazlasıyla telafi ediyor.

Bilet gelirleri 2014-2015 sezonunda toplam gelirler içerisinde sadece %12’lik bir pay almış olsa da, kulüp analiz edilen dönem içerisinde ilk kez %99’luk bir stadyum doluluk oranına ulaştı, kombine biletler de üst üste dördüncü yıl tükenerek aynı başarıyı gösterdi. Stat kapasitesinin 47.405’ten 55.000’e artırılması maç günü performansının yanı sıra diğer gelirlerin artırılmasına da yardımcı olacağı öngörülüyor. 2003 yılında Manchester City FC’nin eski stadyumu Maine Road 250 yıllık kira hissesi anlaşması karşılığında Etihad Stadyumu olarak değiştirildi. Bu anlaşma kapsamında finansal kiralama olarak ele alınan kiralama işlemi, geçen sezonun muhasebe kayıtlarına 144,5 milyon sterlin olarak geçirildi. Aralık 2014’te kulüp, 16 futbol sahasından, bir tıp merkezinden, spor bilimleri ve eğitim tesislerinden, tesis içi konaklama imkanlarından ve 7.000 kişi kapasiteli Üniversite Stadyumu’ndan oluşan modern City Footbal Academy’yi hizmete soktu. Genç futbolcuların eğitilmesi, geliştirilmesi ve A takıma alınması yönünde bir dönüm noktası olan bu girişim aynı zamanda Manchester City FC’deki yönetim anlayışının değiştiğini de gösteriyor. Sürdürülebilirliğe büyük önem veren kulüp, yerli genç yetenekleri A takıma kazandırmayı kendine hedef belirledi. 

Ciro büyüdükçe elbette giderler de artıyor. Tüm futbol kulüpleri için geçerli olduğu gibi mavi beyazlı ekip için de en büyük gider kalemi olan ücret ve maaşlar 2014-2015 sezonunda toplam giderlerin %69’unu oluşturdu. 2012-2013 sezonunda PremierLeague’in en yüksek ücret ve maaş giderlerini kaydeden kulüp, tam zamanlı 449 çalışanına yıllık toplam 233 milyon İngiliz Sterlini (325,6 milyon Euro) ödedi. Bununla birlikte, ücretler 2010-2011 ila 2014-2015 dönemi arasında %11’lik bir artış kaydetmiş olsa da, daha önce de bahsettiğimiz üzere aynı dönemde gelirlerde yaşanan %130’luk artış bunu fazlasıyla telafi etti. Hatta kulüp, 2010-2011 sezonunda %114 olan ücret/ciro oranını geçen sezon sonu itibarıyla %55’e düşürmeyi başardı. Bu gösterge, Kulüp Lisansları ve Finansal Fair Play düzenlemeleri kapsamında UEFA tarafından izlenen en önemli parametrelerden biri (düzenlemelere göre bu oran %70’i geçmemek zorunda). Buna paralel olarak tam zamanlı çalışan sayısı da 320’ye düşürüldü.

Kısa zaman önce oyuncu alım satımı nedeniyle ortaya çıkan kayıpların azaltılması da kulübün daha fazla işletme sürdürülebilirliği elde etme yönündeki kararlılığını ortaya koyuyor. Oyuncu alım satımının toplam gelirler üzerindeki etkisi de yıllık bazda azaldı.

Net kâr/zarar oranı ise yükselmeye devam ediyor. Zararlar üst üste üç sezon boyunca yarıya indirildi ve kulübün 370 milyon İngiliz Sterlini civarında kümülatif zarar yazdığı 2010-2011 ila 2013-2014 sezonlarının ardından kulüp ilk kez geçen sezon sonunda 10,7 milyon İngiliz Sterlini kâr açıkladı.

Yerli ve yabancı pek çok rakibinin aksine kulüp sıfır mali borçla yönetilir hale geldi. Şeyh Mansour Bin Zayed’in yıllar içerisinde yaptığı sermaye artışları da kulübün finansal yapısını olumlu etkiledi ve şu anda kulübün özsermayesi toplam varlıklarının %77’si civarında.

UEFA’nin düzenleyici çevresi de elbette Manchester City FC’nin finansal sürdürülebilirliğe doğru önemli adımlaratmasında etkili oldu. Kulübün UEFA kriterlerini ihlal edip UEFA Şampiyonlar Ligi’nden men edilme riskiyle karşı karşıya kalmasının ardından kulüp Finansal Fair Play yönetmeliklerine uymak için takdire değer çabalar gösterdi.

Manchester City FC’nin stratejisi, Avrupa futbolunun elitleri arasında yer almak isteyen hiçbir kulübün kaçamayacağı yıllık gider artışlarını önemli ölçüde azaltmaktan ziyade gelirlerini maksimuma çıkarmaya dayanıyor. PremierLeague’in Avrupa’daki en yüksek bedelli TV yayın anlaşmasına imza attığı yurt içi ortamın Manchester City FC’nin finansal performansını oldukça olumlu etkilediği elbette yadsınamaz bir gerçek. Ancak kulübün, iyileştirilen markalama ve ticari faaliyetler, stadyum kapasitesinin artırılması ve yeni Akademinin kurulması gibi kendi stratejileri aracılığıyla sürdürülebilirliğe doğru önemli adımlar attığının da altını mutlaka çizmek gerekli. 

KPMG Spor Birimi Başkanı Andrea Sartori’nin görüşleri şöyle:

“Saha içindeki ve dışındaki başarı ile Manchester City markasının tüm dünyada iyi bir konuma gelmesi, Çinli bir medya, eğlence ve spor konsorsiyumunun (China Media Capital) kulübün %13’lük hissesini 265 milyon İngiliz Sterlini karşılığında satın almasında önemli bir etken oldu. Bu konsorsiyum Çin futbolunda önemli bir yere sahip ve hem Çin Süper Ligi’nin hem de Çin Futbol Birliği’nin medya haklarının münhasır sahibi. Anlaşmanın açıklanan amacı ise, Çin’de futbola duyulan ilginin artmasına ve futbol pazarının büyümesine paralel olarak Grup bünyesindeki tüm kulüplerin büyüme potansiyelini artırmak.”

Manchester City FC, sahadaki başarısını ve uluslararası marka bilinirliğini daha da artırma çabaları kapsamında, dünyanın en ünlü teknik direktörlerinden PepGuardiola’nın önümüzdeki sezonun başından itibaren takımın başına geçeceğini duyurdu. Manchester City FC’nin geleceği oldukça parlak görünüyor.

KPMG Spor Birimi Football Benchmark ekibi, futbol sektörü verilerini sizin için daha detaylı bir şekilde analiz edebilir. Grup bünyesindeki konunun uzmanları da, araştırmanın sonuçlarını temel alarak organizasyonları üzerindeki muhtemel etkinin değerlendirilmesi, belli bir trendin görülme nedenlerinin belirlenmesi veya olası çözümler ile gelecek senaryolarının değerlendirilmesi konusunda paydaşlara yardımcı olabilirler.

Figen Tahiroğlu Würsching

Kurumsal İletişim ve Pazarlama, Kıdemli Müdür

Tel: +90 216 681 90 00

ftahiroglu@kpmg.com