Türkiye motosiklet sektörü

Türkiye motosiklet sektörü

2011 yılından bu yana yeni motosiklet satışlarında yaşanan düşüş, döviz kurlarına bağlı fiyat artışları ve trafik sigortası primlerindeki artış kaynaklı görünmekle beraber; sektörün 2006’daki parlak dönemini sona erdiren vergi düzenlemelerinin etkisi 10 yıl sonra dahi gözle görülür şekilde hissediliyor.

1000
Hakan Ölekli

Denetim ve Güvence Hizmetleri Şirket Ortağı, Otomotiv Sektör Lideri

KPMG Türkiye

E-posta

2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 66’sının kentlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. 2005 yılında dünya genelinde şehirlerde her gün yaklaşık 7,5 milyar yolculuk yapılıyorken, 2050 yılında bunun muhtemelen 3 ya da 4 katı kadar kilometre yolculuk yapılması bekleniyor.

Ancak dünya genelinde şehirlerdeki mobilite seviyesi artsa da, mekanlara ve hizmetlere erişim giderek zorlaşmaya başladı. Çarpık kentleşme nedeniyle okul, hastane, kamu kurumları ya da alışveriş noktaları arasındaki mesafeler uzarken motorize taşımacılığa ve diğer otomobil odaklı mobilite seçeneklerine bağımlılık arttı. Bunun sonucunda birçok şehirde norm haline gelen trafik sıkışıklığı ve kavşaklarda tıkanmalar; hava kirliliği, gürültü, stres ve trafik kazası gibi sorunlarla şehir hayatını olumsuz etkiliyor. Trafikte kaybedilen zaman arttıkça da araç sürmenin maliyeti giderek yükseliyor.

Toplu taşıma, araç paylaşımı ve bisiklet gibi seçeneklerin yanında motosiklet kullanımı da yaygınlaşmaya başladı. Satın alma, kullanım ve bakım maliyetlerinin otomobile göre daha uygun, park etmenin daha kolay, yoğun trafikte de daha hızlı olması motosikletlerin öne çıkan avantajları.

Bunun doğal bir sonucu olarak motosiklet sektörü; nüfus artışı ve kentleşme ile birlikte özellikle büyük kentlerdeki trafik ve park yeri sıkıntıları, artan maliyetler, küresel ekonomik kriz ve ardıl şokları ile gittikçe sıkılaştırılan emisyon standartları göz önüne alındığında 1990’lı yıllara kıyasla çok daha farklı bir yerde görünüyor. İster gelişmekte olan pazarlarda bir ulaşım seçeneği ister mega şehirlerde çok araçlı ulaşım modelinin bir parçası olsun, iki tekerli araçlara olan talep artıyor. Üstelik kentleşme ve sürdürülebilirlik gibi megatrendler motosiklet sektörünü de etkiledi ve hem şehir içi kullanıma uygun, daha hafif ve kolay idare edilebilen modeller üretilmeye başladı hem de elektrikli motosiklet pazarı hareketlendi.

Araştırmalara göre küresel yıllık iki tekerli araç üretiminin, bugünkü seviyesinin 1/3’i oranında artarak 2021 yılında 160 milyon araca çıkacağı öngörülüyor. Bu da motosiklet teknolojisinin iş dünyasının önemli bir itici gücü olma potansiyeline işaret ediyor.

© 2024 KPMG Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş., şirket üyelerinin sorumluluğu sundukları garantiyle sınırlı özel bir İngiliz şirketi olan KPMG International Limited ile ilişkili bağımsız şirketlerden oluşan KPMG küresel organizasyonuna üye bir Türk şirketidir. Tüm hakları saklıdır. 

Küresel KPMG ağının yapısı hakkında detaylı bilgi için kpmg.com/governance adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bize ulaşın